0 0,00*

Produktdetails

Verlag
eKitap Projesi
Erschienen
2018
Sprache
Türkce
Seiten
1166
Infos
1166 Seiten
ISBN
978-605-225-964-1

Kurztext / Annotation

TÜM MESNEVI TEK CILTTE TOPLANDI
[Açiklamali Tam Metin]
MESNEVI'NIN ANLAMI
Mevlana'nin bu eserinin adina Divan siirinde bir nazim biçimi olan mesnevinin adi verilmistir. Mesnevi Arap, Fars ve Divan edebiyatinda kendi aralarinda kafiyeli beyitlerden olusan aruzun kisa kaliplari ile yazilan, uzun ask hikayelerini ve destanimsi konulari islemeye müsait olan bir nazim biçimidir. Mevlana eserini mesnevi nazim biçimi ile yazmis ve eserinde de bu adi vermistir. 'Mesnevi' kelimesinin Arapçadaki manasi 'ikiser ikiser' demektir.
Edebiyatta; her beyti kendi arasinda kafiyeli ve beyit sayisinin siniri olmadigi için uzun eserlerin yaziminda tercih edilen, hikayelerin sosyal hayatla ilgili konularin, dini tasavvufi temalarin, felsefi düsüncelerin, destan ve kissalarin islenebildigi bu türe 'mesnevi' adi verilir. Mesnevi uzun yazilarin yazilmasina elverisli olan ve divan siirinde en uzun nazim biçimidir. Dibace: mesnevinin önsözüdür. Manzum veya mensur olabilir.
Mesnevi'nin ana konusu ise Tevhid'dir: Yani Allah'in birligi ve bütünlügü,
Münacaat ise: Allah'a yalvaris, Naat, peygambere övgü gibi bölümler bulunur.
MEVLANA'NIN MESNEVI'SI
Mevlana 6. ciltten olusan ve 'Birlik Dükkani' olarak tanimladigi bu eserini eserine Mesnevi adini vermistir. VI. cildin ikinci beytinde Hüsameddin Çelebi'ye ithafen 'Hüsaminame' olarak zikredilse de, hemen bir sonraki beyitte 'Mesnevi'nin son cildi...' ibaresinde de belirtildigi gibi eserin ismine mesnevi denmistir. Mevlana, Mesnevi'sinin I. cildinin henüz basinda 'Bu kitap Mesnevi kitabidir...' diyerek eserinin ismini teyit etmektedir.
Mesnevi'de Hint, Iran, Yunan, Roma mitolojisi; erenlerin kissalari, asik masallari, halk hikayeleri, hatta ta Kellie ve Dimne'den gelme hikayeler, barindiran bir eserdir. Mesnevi 25.632 beyitten olusan büyük bir eserdir. Mevlana bu eserinde adeta 'Kur'an-i Kerim'i hikayeler; kissalar ve deyimler araciligiyla anlatmistir.'
6 Ciltten olusan Mesnevi'deki hikayelerin biri anlatilirken digerine geçilmektedir. Bir hikaye baska bir hikayeyi baslatmakta bu ibretlik hikayeler yoluyla mesajlarini iletmektedir. Mevlanâ, tasavvufi fikir ve düsüncelerini, bu sekilde birbirine eklenmis hikayeler hâlinde anlatmistir.
Mesnevi siir seklinde yazilmis olmasina ragmen Mevlana, bir siir kitabi yazmaya gayret etmemis, eserinde kaliplara, kafiyelere veya siirsellige özen göstermemistir. Mesnevi'yi siir söylemek amaciyla telif etmeyen Mevlana siir yazmaya çalismamis, siir sanatini düsüncelerini anlatmak için bir alet, bir araç olarak düsünmüstür. Hatta Mevlana siiri küçümserken 'Mananin siire sigamayacagini, harfin layikiyla manaya suret olamayacagini' belirtir. Siiri manayi tasvir eden suret olarak görmüs... 'Mesnevimiz Kur'an gibidir; bazisina dogru yolu gösterir, bazisini da sapikliga götürür. Benim siirim siir degildir, iklimdir. Benim mizahlarim mizah degildir, talimdir' diyerek Mesnevisini de bu anlayis ile yazmistir.
MESNEVI'NIN YAZILMA SEKLI
Mevlana bu büyük eseri dostlarinin istekleri sonucu yazdirmaya baslamistir. Sems ve Selahaddin-i Zerkub'un ardindan halife seçtigi Hüsameddin Çelebi'nin israrlari ile yazilmaya baslanmistir. Mevlana Mesnevi'yi söylemeye, Hüsameddin Çelebi de yazmaya baslayarak Mesnevi olusmustur.
Bunun üzerine Mevlana, sariginin içinden bir cüz çikartip, Çelebi Hüsameddin'in eline verdi. Bunda Mesnevi'nin basinda bulunan ILK ON SEKIZ BEYIT yazilidir. Bu 18 beyit, Mesnevi'nin adeta özeti gibidir. Mesnevinin yazimi bu sekilde baslamis, sabah-aksam, sema-sohbet, otururken-ayakta demeden söylenmis ve Hüsameddin Çelebi tarafindan yazilmistir. Her cilt tamamlandiktan sonra Hüsameddin Çelebi, yüksek sesle Mevlana'ya okumus, beyitleri birlikte gözden geçirerek düzeltmislerdir. Mevlana bu eserin yazilmasinda fedakarca hizmet eden sadik dostunu; her cildinin ön sözünde samimiyetle övmüstür. Hatta altinci cildin basinda eserine Hüsaminame adini verdigini söyler. Böylece 1259-1268 tar

Textauszug

CILT 1

Rahman ve Rahim Allah'in Adiyla:

1 . Dinle, bu ney nasil sikâyet ediyor, ayriliklari nasil anlatiyor: Beni kamisliktan kestiklerinden beri feryadimdan erkek, kadin... herkes aglayip inledi. Ayriliktan parça parça olmus, kalb isterim ki, istiyak derdini açayim. Aslinda uzak düsen kisi, yine vuslat zamanini arar.

5 . Ben her cemiyette agladim, inledim. Fena hallilerle de es oldum, iyi hallilerle de. Herkes kendi zanninca benim dostum oldu ama kimse içimdeki sirlari arastirmadi. Benim esrarim feryadimdan uzak degildir, ancak (her) gözde, kulakta o nur yok. Ten candan, can da tenden gizli kapakli degildir, lâkin cani görmek için kimseye izin yok. Bu neyin sesi atestir, hava degil; kimde bu ates yoksa yok olsun!

10 . Ask atesidir ki neyin içine düsmüstür, ask coskunlugudur ki sarabin içine düsmüstür. Ney, dosttan ayrilan kisinin arkadasi, haldasidir. Onun perdeleri, perdelerimizi yirtti. Ney gibi hem bir zehir, hem bir tiryak, ney gibi hem bir hemdem, hem bir müstak kim gördü? Ney, kanla dolu olan yoldan bahsetmekte, Mecnun askinin kissalarini söylemektedir. Bu aklin mahremi akilsizdan baskasi degildir, dile de kulaktan baska müsteri yoktur.

15 . Bizim gamimizdan günler, vakitsiz bir hale geldi; günler yanislarla yoldas oldu. Günler geçtiyse, geçip gitsin; korkumuz yok. Ey temizlikte naziri olmayan, hemen sen kal! Baliktan baska her sey suya kandi, rizki olmayana da günler uzadi. Ham, piskinin halinden anlamaz, öyle ise söz kisa kesilmelidir vesselâm.



Ey ogul! Bagi çöz, azat ol. Ne zamana kadar gümüs, altin esiri olacaksin?

20 . Denizi bir testiye dökersen ne alir? Bir günün kismetini... Harislerin göz testisi dolmadi. Sedef, kanaatkâr oldugundan inci ile doldu. Bir ask yüzünden elbisesi yirtilan, hirstan, ayiptan adamakilli temizlendi. Ey bizim sevdasi güzel askimiz; sadol; ey bütün hastaliklarimizin hekimi; Ey bizim kibir ve azametimizin ilâci, ey bizim Eflâtun'umuz! Ey bizim Calinus'umuz!

25 . Toprak beden, asktan göklere çikti; dag oynamaya basladi, çeviklesti. Ey âsik! Ask; Tûr'un cani oldu. Tûr sarhos, Mûsa da düsüp bayilmis!

Zamanimi beraber geçirdigim arkadasimin dudagina es olsaydim (sirlarina tahammül edecek bir hemdem bulsaydim) ney gibi ben de söylenecek seyleri söylerdim. Dildesinden ayri düsen, yüz türlü nagmesi olsa bile dilsizdir. Gül solup mevsim geçince artik bülbülden maceralar isitemezsin.

30 . Her sey mâsuktur, âsik bir perdedir. Yasayan mâsuktur, âsik bir ölüdür. Kimin aska meyli yoksa o kanatsiz bir kus gibidir, vah ona! Sevgilimin nuru önde, artta olmadikça ben nasil önü, sonu idrak edebilirim? Ask, bu sözün disari çikip yazilmasini ister; ayna gammaz olmaz da ne olur? Aynan, bilir misin, neden gammaz degil? Yüzünden tozu, pasi silinmemis de ondan!

Padisahin bir halayiga âsik olup satin almasi, halayigin hastalanmasi, onu iyi etmek için tedbiri

35 . Ey dostlar! Bu hikâyeyi dinleyiniz. Hakikatte o bizim bu günkü halimizdir. Bundan evvelki bir zamanda bir padisah vardi. O hem dünya, hem din saltanatina malikti. Padisah, bir gün hususi adamlari ile av için hayvana binmis, giderken. Ana caddede bir halayik gördü, o halayigin kölesi oldu. Can kusu kafeste çirpinmaya basladi. Mal verdi, o halayigi satin aldi.

40 . Onu alip arzusuna nail oldu. Fakat kazara o halayik hastalandi. Birisinin esegi varmis, fakat palani yokmus. Palani ele geçirmis, bu sefer esegi kurt kapmis. Birisinin ibrigi varmis, fakat suyu elde edememis. Suyu bulunca da ibrik kirilmis! Padisah sagdan, soldan hekimler topladi

Beschreibung für Leser

Unterstützte Lesegerätegruppen: PC/MAC/eReader/Tablet