0 0,00*
Paradoksal RitüellerOverlay E-Book Reader
Naim Onur Tezmen

Paradoksal Ritüeller

[Aforizmatik Deneme]

EPUB sofort downloaden
Downloads sind nur in Italien möglich!


Produktdetails

Verlag
eKitap Projesi
Erschienen
2018
Sprache
Türkce
Seiten
222
Infos
222 Seiten
ISBN
978-605-68492-1-3

Kurztext / Annotation

Gelismisligin çikarsamalarinda ilk akla gelen ölçüt, medenî olarak ilerleme kaydettigini iddiâ eden, disavurumcu insanlar toplulugunun bencil yapilasmasindan geçmektedir. Arastirmalar sonucunda elde edilebilen, görsel, isitsel, yazili, arsiv v.b tüm veriler dogrultusunda aydinlatilmis gerçekler dünyâsi mevcuttur. Asalak olarak hayata tutunmaya çalisan, öz bireyci katmanlarin en altina indirgenmis insan sayilan varliklarin, niteliksel özelliklerle çaga tutunmasi imkânsizdir.
'En çok ben kazanayim.' söyleminden yola çikarak, rahatlik ve konforun adresinde bulusan simbiyoz yasantilarin; çagdisi kalmis, kendi düsüncesi hâricindekileri yok sayan, çok katmanli yüzeysel dünyâsinda gezinmenin verdigi ferahlik, birçok insani cezbederek, sekilsiz yasanti portrelerini bilfiil olusturmustur.
Düsünceleri ve mevcûdiyeti çimento ile kaplanan nesillerin, zenginlik saltanatina ayak bagi olmasindan korkan erkin, katmerli yaptirimlari bulunmaktadir. Dissiz kalmis medeniyetin, çikarsamalarla dolu çikarci dünyâsinda, kendine en ufak bir yer edinimini basari sayan birey, yasanti dünyâsinin gerçek yüzeyine ulastigi için mutlu olmali midir?
Görülen ve gösterilen, verilen, yaptirilan tüm edimlerin ve edinimlerin, dogrultusunda, bireyin çikarci sistem adamlari ile yaptigi yolculuga dikkat etmesi gerekir. Ritüel hâline gelmis, paradoksal döngüde her dâim basladigi yerden farkli bir sona ulasmasi gereken yolculugu yapan bireyin de, beklentisi bu olan macerâsinda, üzüntü ve yenilgi verici sonucun, ayni sekilde ikinci, üçüncü defa gerçeklesmesi ve çogu insanin, bunun farkindaliginda olmayisinin verdigi bocalamayla geçen ömrünün câresizliginde çirpinmasi ve bogulmasi an meselesidir.
Yaptirimlar yaptirimlari, bilgisizlik ve câhillik yeni olusumlari tetikleyecektir. Önemli olan her insanin aslinda bir paradoks denkleminde, paradoks yolunda oldugunu bilmesi ve basladigi noktaya geldiginde, nasil bir düzenin içerisinde ritüel yaptiginin farkinda olmasi gerekmektedir. Nazîre davranislari, sistem içerisinde en azindan denemek, ayni düsüncede bulunan insanlari bir araya getirmek sarttir.
Ulusal bilincin her dâim uyanik tutulmasi, paradokslarla savasin en mükemmel örneklerinden birini olusturacaktir. Insanin kat ettigi yol da, bu sâyede dünden kopusun degil, yarinin güvence altina alinmasini tetikleyecektir. Yarini güvence altina alinan bireyler de; kof, mesnetsiz, yalan ve riyâkarliga dayali sistemleri çökertme ve kendi hastalikli sistemlerini dayatmaya çalisan çogunlugun, katmerli ezici üstünlügü altinda direnis göstermenin, mutlak gayreti içerisinde olacaktir.
Insanin yahut insanligin bu eylemi gerçeklestirmeye çalismasini, en azindan denemesini diliyorum.
NÂIM ONUR TEZMEN, 2013

MUSTAFA VE AYSE
Mustafa'ya göre; canlilarin, kompleks yasam süreci içerisinde, kabullenebilir davranis grafigini topluma uydurmak ve o uyumu devam ettirme görevi, bireysel sorumluluk gerektirmekteydi. Toplum içerisindeki statüsünü belirleyen birtakim rolleri üstlenen bireyin, davranis biliminde girecegi rollerin karmasasina kapilmadan, gerekli ve ölçülü davranis, sosyal bilim dogrulugu veyâ bu dogruluga en yakin olmayi gerektiren tüm birlesimler; bireyin özünü, karakterini ve bilissel zekâsini olusturmaktaydi. En azindan Mustafa'nin düsünceleri isiginda, aklini yordugu; bilgi, kültür, gelenek ve görenek birikimi ile açiklamasi buydu.
Varolusunun aksine, ayni yönde kürek çekmesine bagli olan yasamsal uzamda, kendi dogruluk payini olusturmasi ve bu payi, çevresindeki insanlara sunmasi, ona zevkli bir husû veriyordu. Mustafa'ya göre bilgelik, kazanilan tecrübelerle birlikte, birikimlerin, paralel veyâ ayni düzlem içerisinde hareket ettirebilmenin yoluydu. Bundan çikaracak ders de, birine bir dogruyu empoze etmeden, iknâ kâbiliyetini, kisinin benzer birlesimlerinde ivme kazanan araçlar gibi hazirlamak ve varisa ondan önce vararak, kendi dogrusu

Textauszug

MUSTAFA VE AYSE

M ustafa'ya göre; c anlilarin , kompleks yasam süreci içerisinde, kabullenebilir davranis grafigini topluma uydurmak ve o uyumu devam ettirme görevi, bireysel sorumluluk gerektirm ekteydi . Toplum içerisindeki statüsünü belirleyen birtakim rolleri üstlenen bireyin, davranis biliminde girecegi rollerin karmasasina kapilmadan, gerekli ve ölçülü davranis , sosyal bilim dogrulu gu veyâ bu dogruluga en yakin olmayi gerektiren tüm birlesimler ; bireyin özünü, karakterini ve bilissel zekâsini olusturmakta ydi . En azindan Mustafa ' n in düsünceleri isiginda, aklin i yordugu ; bilgi, kültür, gelenek ve görenek birikimi ile açiklamasi buydu.

Varolusunun aksine, ayni yönde kürek çekmesine bagli olan yasamsal uzamda , kendi dogruluk payini olusturmasi ve bu pay i , çevresindeki insanlar a sunmasi , ona zevkli bir husû veriyordu. Mustafa'ya göre b ilgelik , kazanilan tecrübelerle birlikte, birikimlerin , paralel veyâ ayni düzlem i çerisinde hareket ettirebilmenin yoluy du. B undan çikar acak ders de, birine bir dogruyu empoze etmeden, iknâ kâbiliyetini, kisinin benzer birlesimlerinde ivme kazanan araçlar gibi hazirlamak ve varisa ondan önce vararak, kendi dogrusunun en yakin bilesenine , karsisindaki insani çekebilmekti.

Mustafa ' n in kendini yenilemesi, yeniden karakterini biçimlendirmesi çevresindekilerce imkânsizdi. Ancak y edisinde neyse, yetmisinde de odur beylik sözlerine karsi durarak , kendini fedâ etmesi, fikirlerini kozaya sokmasi; bir tirtildan, baskalasim ile bir kelebege dönüsmesi ve bunu kastî olarak deneyime sunmasi kararini çoktan vermisti.

Ince eleyip, sik dokudugu hayatin çarklarinda, modern makineleri n düzlem inde hareket eden birçok birey gibi , o da , kaliplasmis bir lütû fu n idaresi altina girmeyi içten içe reddeden, bagimsizlik adina kölelesen yasantisini veyâ yasantilari sonlandirmak adina , kendi benligini ortaya koyarak , kendi düzeni içindeki pusula nin dogrultusunda, yasamini sürdürmeyi planliyordu. Görev yapacagi ülkenin en kötü yönetim sekli ile yönetildigini biliyor , anarsinin bile bundan daha iyi oldugunu ve onun bile içinde kendi düzeni olduguna kanaat getiriyordu. Tüm bu zorlanmalar in , Demokles'in kilici gibi üzerinde sall anacak olmasi , soguk terler dökmesine ve kork unç rüyâlar görmesine neden oluyordu. Kâbuslar, kizilca kiyamet doludizgin gidiy ordu. Sâhip oldugu yegâ

Beschreibung für Leser

Unterstützte Lesegerätegruppen: PC/MAC/eReader/Tablet