0 0,00*
Aşkın Üç YönüOverlay E-Book Reader
Gülay Sunar

Aşkın Üç Yönü

EPUB sofort downloaden
Downloads sind nur in Italien möglich!


Produktdetails

Verlag
eKitap Projesi
Erschienen
2019
Sprache
Türkce
Seiten
80
Infos
80 Seiten
ISBN
978-605-78619-6-2

Kurztext / Annotation

Herkesin anlatacak en az bir hikayesi var, bu da benim hikayem. Her kadin prensestir, söylemese de...

Anladim ki her kadin babasinin prensesiymis, annem hep kendi zamanin da anne babalarin çocuklarini rahat sevemediklerini söylerdi. Büyüklerin yanin da ayipmis. Bu yüzden olsa gerek o dönem ki kadinlar babalarin dilin de uçuk gibi, sir gibi saklanan sakinan prensesler bence. Ben mi? Ben sanslilardanim, beni her firsatta sarip sarmalayan yumusacik kalbiyle içimi dolduran babam en yakin dostum ayni zamanda. Ömrünün büyük kismini beni anlamaya çalisarak geçirdi muhtemelen. Annemin sert ve soguklugu, babamin girisken ve sempatik hali arasinda gerçek bir prenses gibi büyüdügümü inkar edemem. Istedigim her seye sahip oldum. Anlayacaginiz kötü ya da dramatik bir gençlik geçirmis degilim. Güzel oldugumun da farkinda oldugumdan olabilir erkekler konusunda da annemin dediginin aksine kenarda bir çiçek gibi kismetimi beklemedim. Ben seçtim... Babam övünçle öz güvenimin oldugunu söyleyip bunu mutlu çocukluguma baglar, annemse hemen simariklikla bagdastirirdi.

Tüm arkadaslarim gibi üniversiteyi kazandigim da ben de çok heyecanlandim, birazda korktum sanirim. Babam beni birakmasin istiyordum. Diger taraftan evden bir an önce kaçip arkadaslarimla eglenmek istiyordum. En yakin arkadasimla ayni okula hatta ayni bölüme girmistik. Bu iyiydi. Esyalarimizi bile buna göre seçmistik. Tabi ki en önemlileri güzellik kremlerimizin içinde bulundugu pembe valizdi. En az üç kez kontrol ettigimizi hatirliyorum. Okuldan çok, asik olmak için gidiyorduk isin asli. Diger kizlarin aksine ben bunu saklamiyordum. Sadece kendime degil herkese dürüst davraniyordum. Ondan olsa gerek üniversite de herkesin en az bir kez girdigi depresyon benim kapimi hiç çalmadi. Her seyin mükemmel oldugu bir dünya, ne sikici ama...

Textauszug

1. BÖLÜM

Herkesin anlatacak en az bir hikayesi var, bu da benim hikayem. Her kadin prensestir, söylemese de...

Anladim ki her kadin babasinin prensesiymis, annem hep kendi zamanin da anne babalarin çocuklarini rahat sevemediklerini söylerdi. Büyüklerin yanin da ayipmis. Bu yüzden olsa gerek o dönem ki kadinlar babalarin dilin de uçuk gibi, sir gibi saklanan sakinan prensesler bence. Ben mi? Ben sanslilardanim, beni her firsatta sarip sarmalayan yumusacik kalbiyle içimi dolduran babam en yakin dostum ayni zamanda. Ömrünün büyük kismini beni anlamaya çalisarak geçirdi muhtemelen. Annemin sert ve soguklugu, babamin girisken ve sempatik hali arasinda gerçek bir prenses gibi büyüdügümü inkar edemem. Istedigim her seye sahip oldum. Anlayacaginiz kötü ya da dramatik bir gençlik geçirmis degilim. Güzel oldugumun da farkinda oldugumdan olabilir erkekler konusunda da annemin dediginin aksine kenarda bir çiçek gibi kismetimi beklemedim. Ben seçtim... Babam övünçle öz güvenimin oldugunu söyleyip bunu mutlu çocukluguma baglar, annemse hemen simariklikla bagdastirirdi.

Tüm arkadaslarim gibi üniversiteyi kazandigim da ben de çok heyecanlandim, birazda korktum sanirim. Babam beni birakmasin istiyordum. Diger taraftan evden bir an önce kaçip arkadaslarimla eglenmek istiyordum. En yakin arkadasimla ayni okula hatta ayni bölüme girmistik. Bu iyiydi. Esyalarimizi bile buna göre seçmistik. Tabi ki en önemlileri güzellik kremlerimizin içinde bulundugu pembe valizdi. En az üç kez kontrol ettigimizi hatirliyorum. Okuldan çok, asik olmak için gidiyorduk isin asli. Diger kizlarin aksine ben bunu saklamiyordum. Sadece kendime degil herkese dürüst davraniyordum. Ondan olsa gerek üniversite de herkesin en az bir kez girdigi depresyon benim kapimi hiç çalmadi. Her seyin mükemmel oldugu bir dünya, ne sikici ama... Her sey mükemmel degildi tabi benim de kendime göre sikintilarim vardi. En büyük sikintim, açikça söylemekten utanmiyorum, benim kadar zeki olmayan birinin benden yüksek sinav notlari almasiydi. Içten içe kendimi begendigim dogru, bunda utanilacak bir sey görmüyorum güzel ve zeki oldugumu biliyorum ve bunun için utanacak halimde yok. Hayir, simarik degilim...

Baharin ilk günleri hava yeni yeni canlanirken gördüm ilk onu. Bir sürü sikici seyin arasinda bir seminer için gelmisti okula. O ani hiç unutmuyorum... Kendinden emin, yakisikli, olgun ve canli. Nefes alamadigimi fark ettigim de yüzüm kizarmaya basladi. Ne anlattigini hiç hatirlamiyorum, muhtemelen dinlemedim ama çok etkilendim. Ne garip degil mi? Sonra ki bir hafta boyunca onu arastirdim. Yazdigi her seyi yer içer gibi okudum. Onu tanidikça daha çok merak eder olmustum. Isin tuhaf tarafi hep ondan bahsetmek isterken onun adi geçerse bir yerde hemen kizariyordum. Sevgili kankam beni çok iyi tanidigindan sakayla takildi;

-Hayirdir, asik mi oldun yoksa?

Kendimin bile anlamadigim bir tuhaflikta inkar çabasina girerek kekeledim. O ani hiç unutmuyorum ben kekelerken onun yüzü ciddilesip gerilmis ve sert bir sekil de;

-Adam kirkina merdiven dayamis ve evli biliyorsun degil mi?

Bir sessizlikten sonra yine ilk o gülümseyerek;

-Benim ki de laf simdi, sanki senden haberi var...

Sonra bu cümleyi kurduguna pisman oldu mu bilmiyorum ama bu cümle beni uyandirmis gibi hissettim. Neden tanismayayim? Neden bu yükü ben tasiyayim? Tanisirsam tüm gizemi kaybolur bende yoluma devam ederim diye düsündüm. Ama hayal kurarken ne o evli oluyordu ne de ben ögrenci. Bir ara o kadar ileri gittim ki dügün yerimize karar veremez olmustum. Erken yatiyor gece uyanip kimsenin haberi olmada

Beschreibung für Leser

Unterstützte Lesegerätegruppen: PC/MAC/eReader/Tablet